Arıcılığa nasıl başlanır?

Arıcı

Arıcılığa nasıl başlanır?
Arıcılığa ya bir sepet kovanda arı satın alarak onu fenni kovana aktarmak veya bekleyip oğullarını alıp, çerçevelerine suni petek takılmış kovana silkmekle, ya da fenni kovanda bir arı alarak başlanır. Çevrenizde oğul arısı satan bir kimse varsa oradan oğul satın alıp fenni kovana yerleştirmek suretiyle de edinilebilir. Şüphesiz ki yılın hemen hemen her mevsiminde satışı olan, fenni kovanda bir arı ailesi alarak başlamak en kolay ve kestirme bir yoldur.

4-5-6 çerçevede suni oğul alarak arıcılığa başlamakta kolaydır. Bu amaçla ya fenni kovan bir arıcıya götürülerek ona tabii veya suni oğul koyması sağlanır, ya da Mayıs-Haziran ayında Ruşet kovan da arı satan yerlerden 4-6 çerçevelik bir aile alınır. Bunlarla damızlık elde edilebilir. Tekniğine uygun şekilde bakım ve besleme yapılarak kuvvetlendirip bal derleyecek bir hale getirilir. Fakat ilkbaharda Nisan sonundan evvel 6-7 çerçeveyi sarmış arı ve 3-4 çerçevede de yavrulu petekleri bulunan bir fenni kovan almak en sağlam bir yoldur. O yıl bal ve hatta doğal veya yapay oğul alınabilir. Arıcılığa az sayıda fakat kuvvetli arı aileleri ile başlamalıdır. Bu konuda basılmış kitaplar okumak, eski fenni arıcılardan bilgi edinmek ve tecrübeleri arttırmak suretiyle arı sayısı çoğaltılabilir.

‘Arı birden davar ondan ürer’ ata sözü de bu konuda bir uyarıdır.

ARILIK KURULACAK YERDE ARANACAK KOŞULLAR
Arılar mümkün olduğu kadar sessiz ve sakin yerlerde çalışmayı severler. Amatör olarak birkaç arı bulunduracaklar için pek önemi yok ise de, ticari arıcılık yapacak olanların arılıklarını kurmadan evvel aşağıdaki hususları göz önüne almalarında fayda vardır.

1- İşlek yol kenarlarına bırakılan arılar, gelip geçen vasıtalara çarparak ölebilirler. Mümkün olduğu kadar yollardan ve bilhassa ana yollardan 50-100- metre kadar uzak olmalıdır. Bu gibi işlek yolların sağ veya soluna bırakılmak gerektiğinde, arılar yolun deniz kumluk gibi tarafına değil, asıl faydalanacakları arı merasının bulunduğu tarafa bırakılmalıdır ki, bal derlemeye gidecekleri sahaya uçmak için yolu geçmek mecburiyetinde kalmasınlar.

2- Sabah akşam büyük ve küçük baş hayvanların sürü ile devamlı gelip geçtikleri yol kenarlarında da arılık yapmamalıdır.

3- Suni petek imalathaneleri, Şeker fabrikaları, Şekerden imalat yapan yerler ile boya sanayii, alüminyum tesisleri ve buna benzer asit ve benzeri maddelerle uğraşan ve imalat artıkları zehirli olan tesislere yakın olmamalıdır.

4- Mandıra artıklarının atıldığı, köy kasaba ve şehir kanalizasyonların açıktan geçtiği yerler uygun değildir.

5- Köy ara ve ana yolları, düğün alayı ve traktörlerin geçtiği yerlerden uzak ya da en az l50 cm metre yüksekliğindeki duvar arkasında olmalıdır.

6- Bölgede hakim rüzgarların estiği yerler varsa arılıklar bu devalı rüzgarların olmadığı kuytu yerlere kurulmalıdır.

7- Özel ve kapalı arılık yapmak isteyenler yön ve yüksekliği öyle ayarlamalıdırlar ki, arılar sabah güneşin doğuşundan itibaren kovanlar 3-4 saat güneş görmeli ve ertesi güne kadar daha güneş görmemelidir.

8- Güney doğu ve Güneye bakan hafif meyilli, su tutmayan yamaçlar, gölgelik yapan ağaçlar, asmalar bulunan, önü en az 4 metre açık olan yerler büyük çapta arılık kurmak isteyenler için idealdir.

9- Şüphesiz arılık yapılan bölgede çevrenin iklim ve flora durumu da göz önüne alınmalı yılın her mevsiminde çiçek açan arı merası olmalıdır. Bu koşullar sabit arıcılık yapılan bölge için önemlidir. Gezginci arıcılık yapacakları için pek çoğu gerekmeyebilir.

10- Arılık yerini seçerken, çevrede bulunan arı sayısını da göz önüne almalıdır. 3. km. yarı çapındaki bir dairenin kapladığı alanda 100-150 kovandan fazla bulunmaması da şayanı arzudur. Ancak çevrede Balsıra ve balsama salgılayan ağaçlar çok ise kovan sayısının hiçbir önemi yoktur.

İLKEL KOVANLARDAN FENNİ KOVANLARA AKTARMA NE ZAMAN YAPILMALIDIR
Arzulu ve azimli bir arıcı için ilkel kovandan, modern çerçeveli kovanlara aktarma, hemen hemen her zaman her mevsim de ve hatta kışın kapalı bir odada bile yapılabilir. Aktarma işi, bunun inceliğini bilmeyenlerin zannettikleri, uzaktan görebildikleri kadar zor değildir.

Bunu da oku :  Propolis

Muhakkak ki; kovanda arı mevcudunun ve bilhassa ballı peteklerin en az, yavrulamanın çok geniş sahalara yayılmış olduğu bir devrede bu iş çok daha kolay ve başarılı olur. Havanın pek sıcak olmadığı akşam saatleri, yağmacılık tehlikesinin de asgariye inmiş olması bakımından en uygunudur.

Birinci ve ikinci oğlu vermiş ilkel kovanlarda, arı ve bal mevcudu pek azalmış olacağından ve ana arıyı zayi endişesi de yok olduğundan ve ayrıca yardımcı arılar geniş sahaya yayılmış olsa bile, hemen hepsinde kapalı gözlü peteklerde sırlı olarak bulunduğundan iş daha çok kolaydır.

Mutlak bir zaman verilmesi gerekirse ;Nisan ayı, kirazların çiçek açtığı devre en uygunudur. Çünkü bu mevsimde sokucu yaşlı arılar yerini yeni çıkan genç nesle terketmiştir. Arı mevcudu normaldir ve yavrulama geniş sahalara henüz yayılmamıştır. Bal azdır ve tüm bunların dışında nektar-polen kaynakları gürdür, havaların değişikliği yani sıcak günlerden sonra arıların dışarıya çıkamayacağı kadar soğuk olacak günler geride kalmıştır.

AKTARMA NASIL YAPILIR?
Aktarama pek muhtelif tarzlarla yapılabilir. Bundan amaç ve esas, ilkel kovandaki arı, yavru ve balların, mümkün olduğu kadar zayiine meydan vermeden fenni kovan naklidir.

İşe başlamadan evvel körüğü yakıp, maskeyi takıp, pantolon paçalarını ayağa geçirilen bir naylon torba içine alıp kendinize güven sağlamalısınız. İşe başladıktan sonra kolaylığı görecek ve %90 ihtimalle, elinizdeki eldiveni, başınızdaki maskeyi de çıkararak çok daha rahat çalışacaksınız.

Bunda esas, önce ilkel kovandaki arıları dışarı çıkarmaktır. Bunun için yapılacak ve göz önüne alınacak işler şunlardır.

Önce ilkel kovanı yerinden alıp l0-15 metre uzakta bir yere götürdüğünüzde ve ilkel kovanın yerine fenni kovanı bıraktığınızda şunlar olacaktır.

A) Ailenin dış işlerde çalışan yaşlı ve sokucu arıları kırdan geldiğinde fenni kovan önüne birikeceklerdir. Sizin uzağa götürdüğünüz ve üzerinde çalışmaya başladığınız kovandaki yaşlı arılarda oraya kaçacaklardır.

B) Fenni kovanı bıraktığınız yerin hemen yanında başka arı aileleri varsa kaçan arılar oraya gidebilir ve kavga olabilir. Bu nedenle böyle bir durum gözlenirse işin sonuna kadar o kovanların uçma deliğini kapatabilirsiniz.

C) Fenni kovan önüne biriken arılar içeri girip toplanmıyor ve dağınık kalıyorlarsa kovan içine varsa çerçeveli yavrulu bir petek. yoksa ilkel kovandan çıkaracağınız ilk peteği fenni kovanın bir yanına dayayıp ya da daha iyisi hemen boş bir çerçeveye monte edip bırakabilirsiniz.

İLKEL KOVANDAN ARILARIN ÇIKARILMASI
İlkel kovanın durumuna çeşidine göre metot değişirse de Türkiye’mizde Trakya bölgesi dışındaki ilkel kovanların%90 silindir şeklinde sazdan saptan örülmüş ya sepet kovandır ya da 4 tahtanın çakılması ile meydana getirilmiş uzun prizma şeklinde kovandır. Açıklamayı buna göre yaparsak.

10-15 metre uzağa götürdüğümüz ilkel kovan, kolay çalışabilmeniz için bir masa gibi yüksekçe bir yere konur. Arka kapağı açıp bakılır. Eğer arkaya kadar arı varsa arkasına sele, sepet, teneke gibi bir ilave yapılır. Ön taraftan duman verilerek ve kovan dış yüzünden tırtıklanarak arıların arkaya geçmesi sağlanır. Genellikle kirazların çiçek açtığı ilkbahar da, ilkel kovanın arkası hasad zamanı daha önce bal arkadan alındığı için boştur. Boş değilse bile arı yoktur. Kuru petekler vardır ki alınabilir. Arıyı arkaya ilave edilin ula yerine, bu boşluğa itmek daha kolay ve rahattır. Kovanın arka kısmını yükselterek hatta hiç yükseltmeden içerdeki arıların yukarıya içeriye kaçma alışkanlığından da faydalanarak arılar bu kısımda toplanır. Oğul salkımı gibi olur.

Böylece ulaya alınan veya sandık sepet arkasına bir oğul arısı gibi toplanan arılar, götürülüp boş bir fenni kovanın içine vurularak silkinir. Eğer arılar dağılmıyor, arkada toplu halde kalıyor ise ön taraftan açılıp petekler birer birer kesilip alınabiliyorsa tüm petekler çıkarıldıktan sonra da silkinebilir

Bunu da oku :  Arı ölümlerinin nedenleri

İşe cesaretle başlanırsa, arıcı kendi inisiyatifi mantık muhakemesi ile bu işi bitirir. Arıların %90nın peteklerden ayrılmasını sağlar. ‘Başlamak işin yarısını bitirmektir. ‘

İLKEL KOVANDAN PETEKLERİN ÇIKARILMASI
Devamlı, sabırlı ve tekerrürlü olarak iki çubuk ile yapılan tırtıklama ve ara sıra körükle duman verme sayesinde ilkel kovandaki petekler arasında bulunan arıların %95 ‘den fazlası ve hatta bazen tamamı kovandaki peteklerden çıkarılmıştır.

Sıra şimdi petekleri çıkarmaya gelir ki uzunca bir arıcı bıçağı, bu amaç için yapılmış uzun saplı bir düz eğiş, ya da bir testerenin uç tarafı ile petekler kovandan birer birer çıkarılıp, üzerindeki birkaç arıda arıcı fıçısıyla silkindikten sonra petekler kapalı bir yere arısız olarak bırakılır ve üzerleri örtülür. İlkel kovandaki tüm petekler çıkarılır.

Toplanan peteklerin önce yavrulu olanları çerçevelere kesilip monte edilir. Çerçeveye monte edilen petek üstünde, yanında, altında fazlalıklar var ise kesilip çerçeve içi tam doldurulur. Ondan sonra sağlam pamuktan yapılmış yorgan ipi ile alttan ve yanlardan sıkıca, petekler kovan içi sıcaklığın da eğilip kopmayacak şekilde bağlanarak fenni kovan içine birer birer asılır. İçi boşaltılan kovana arıların üşümemesi için arılar silkildikten, balları temizledikten sonra uzakça bir yere veya kapalı bir odaya alınır. Çerçeveleri kovana seyrek değil, çerçeve koltukları birbirine temas edecek şekilde sıkıca koymalıdır.

AKTARILMIŞ YENİ FENNİ KOVANIN BAKIMI
Monte edilmiş çerçeveler kovana dizildikten sonra örtü tahtası kapatılır. Üzerine boş bir ballık konularak ufak tefek balla bulaşık petekler, kirlenmiş ballar örtü tahtasına serilen bir kağıt üzerine bırakılır ki gece arılar temizlesin ve ballarından faydalansın.

Ertesi gün kovan açılarak üzerinde petek alınır. Monteli çerçeveleri bakılarak eğilen dökülen varsa düzenlenir. Dip tahtası temizlenir. Arılar hemen o gece petekleri çerçevelere bağlamaya başlarlar ve iplikleri kemirerek koparıp dışarı atmaya uğraşırlar. Üç beş gün sonra bir jiletle kesilen ipler çok itina ile çekilerek alınıp atılır. Çerçevelerden ipleri alırken çerçeveyi eğip oynatmamalıdır ki petekler devrilmesin. Gerekiyorsa yeni suni petekli çerçeveler ilave edilir. Bölme tahtası konulur. Başlangıçta arıcılığın en güç ve en zevkli ve sonunda gurur verici bir uğraşı olarak yapılan bu işte arıcının kendine güveni artar ve pek çok şey öğrenmiş olarak ufku genişler. Üç beş gün sonra kovan açıldığında çerçevelerde ana memesi görülürse ana arının zayii edildiği veya sakatlandığı, bu nedenle yeni bir ana yetiştirmeye çalıştırdıkları anlaşılır. Ana zayii olma ihtimali %2-3 arasını geçmez .

Devlet ve diğer sektörlerce açılan arıcılık kurslarında aktarma ameliyesinin gösterilmesi kursiyerlerin yetişmesi, arıcılığa başlama heveslerinin artması vs. nedenlerle son derece de yararlıdır.

OĞUL SATIN ALMAK SURETİYLE ARICILIĞA BAŞLAMAK
Fenni arıcılığa başlamak için en kolay bir usuldür. Oğulların çok kuvvetli olması lazımdır. İyi bir oğul 1,5-2 kilodan aşağı ve insan kafasından küçük değildir. Tay kafası ve hatta manda kafası büyüklüğündeki 4-5 kiloluk oğullara paha biçilmez.

Mümkün mertebe Nisan ve Mayıs ayında çıkan oğulları almalıdır. Erken çıkmış kuvvetli bir oğul daha o yıl arıcının yüzünü güldürür. Gündönümünden sonra çıkan oğullar değersizdir. Bilhassa Anadolu da yaz ayları kurak gittiğinden geç çıkan oğul arıları bal vermek şöyle dursun ekseriye kışlık gıdasını da temin edememekte ve hatta petek inşa ederek yuvasını yapamamaktadır. Bu konuda atalarımız ‘ Anıza ekilen darıdan, gündönümünden (22 Haziran) sonra oğul veren arıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez’ demişlerdir. İyi bir bakım ve şurupla besleme sayesinde, geç çıkan zayıf oğullar bile, size iyi bir damızlık ve başlangıç olabilir. Bir çok özel ve resmi teşekküller oğul arısı satışları yapmaktadırlar. Arı edinmek artık yurdumuzda da kolaylaşmaktadır.

Bunu da oku :  Arı ırkları

ARILI FENNİ KOVAN ALMAK SURETİYLE ARICILIĞA BAŞLAMAK
Fenni kovan satın alırken içerisini açıp görmek, ananın mevcut, genç, yaşlı olup olmadığını anlamak, kuvvetini ve değerini tespit etmek mümkündür. İlkbaharda Nisan sonundan evvel alınan fenni kovanlardaki arılar 5-6 çerçeveyi kaplamış ve asgari 3 çerçevesinde yavru var ise bu gibi aileler kuvvetli ve mükemmel bir damızlık sayılır. Alınacak arılı fenni kovanın çerçevelerinin, çalışılmak istenen fenni kovan çeşitlerinden hangisi seçilecekse ona uyup uymadığı nazara alınmalıdır. Uymadığı taktirde mümkünse yalnız arıya çerçevelere pazarlık yapmalı, kovanı satın almamalıdır.

İlkbaharda arılar uçuşa başladıktan sonra kovan alınırsa bunu en az 5 km. uzak bir yerden satın almalıdır. Çünkü daha yakın mesafelerden satın alınan kovanların dış işlerde çalışan arıları, uçuşa çıktıkları zaman yeni yerlerine gelmeyip, eski alıştıkları yere gideceklerinden satın alınan kovan zayıf düşer. Satın alınan kovanları akşam veya sabah serinliğinde nakletmeli ve arıların dışarıda olmadığı saatlerde kapamalıdır. Kovanın havasız kalarak arıların içeride bunalmamalarını, gümeçlerin yumuşayarak dökülmemelerini ve içeride hasıl olacak sıcaklıktan ve gümeç dökülmelerinden arı ve yavru telefine meydan verilmemesini temin için, uçma deliklerini ve hatta kovanın üst veya arka kısmını açarak örme telle kapatmalıdır.

ARICILIĞA YENİ BAŞLAYANLARIN YAPTIKLARI HATALAR NELERDİR.
Arıcılığa yeni başlayan amatörlerin yaptıkları hatalarını bilmelerinde fayda vardır. Biraz nazari malumat edindikten sonra birkaç çerçeveli kovanla işe başlayanların dikkat etmesi gereken bazı önemli hususlar vardır. Bunlardan birkaçını özetleyelim.

Fenni arıcılığın inceliklerini ve sırlarını iyice öğrenmeden hemen kovan sayılarını arttırmaya çalışırlar . Kovan adedini arttıracağım derken de tatbikatta öğrenmeleri gereken birçok hususlar üzerinde durmazlar. Arıcılık her şeyden evvel arıcılık yapılan bölgenin çiçek durumu ile ilgili olduğundan, iyi gözlemlerde bulunularak çevrenin arıcılık yönünü tetkik etmelidir. . Yurdumuzda çiçek durumu ve çiçeklerin nektar salgısı hava şartları ile çok yakından ilgili olduğundan çevrenin yağış alma durumunu tetkik başta gelmelidir. Unutulmamalıdır ki ürünlerin yetişme devresinde 400 mm . den az yağış alan yerlerde bal derleyebilmek koşulları zayıftır. Acemi arıcılar, arılarından çok sayıda tabii veya suni oğul almak arzusuna kapılırlar. Halbuki en iyi şartlarda dahi arılardan 1-2 den fazla oğul almak, arıcının başarı şansını kısıtlayacaktır. Arıların açlıktan sönmez üzere oldukları zamanda dahi arıların kovanlarına bal taşıdığı kanısındadır ki; bir bölgenin bal toplama zamanı ancak birkaç hafta devam eder. Arıcı bütün gücü ile bu bal toplama devresinde arıların kovana çok nektar taşıyabilmeleri için gerekli hazırlığı yapmış olmalıdır daha önceden. Bu da çevresinin büyük bal toplama zamanı iyice tespit etmesi ve bu günler kovanlarındaki arı sayısını 40-50 bin gibi yüksek bir mevcutla çıkarması gereklidir. Kış veya ilkbaharda birkaç arıların sönmesi veya yaz ve sonbaharda birkaç arıların güve kurdu tahribatına uğrayarak kovanı terk etmesi gibi durumlardan müteessir olarak cesaretleri kırılır. Çok kötü ve anormal giden bir mevsim sonucu olan bu durumlarda arıcı ümidini yitirmemelidir. Arılara gündüz şerbet vermek yağmacılığa sebep olmak, işçi arı sürfelerini, havi gümeçlerin kıymetini bilmemek, erkek arı sürfelerini havi gümeçlerini kovandan çıkarmamak veya başka suretle değerlendirilmesini düşünmemek gibi hatalardan da yeni arıcılar sakınmalıdır. Yeni arıcılar değişik ölçüdeki çerçeveleri havi kovanlarla da çalışmamalıdırlar. Daha önceden çerçevelerdeki eski ve bilgili arıcılarla temas ederek o çevreye en uygun kovanı seçmeli ve devamlı o tip kovanlarla çalışmalıdır.

Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]
(Visited 284 times, 1 visits today)

Related posts

Leave a Comment