Cumhuriyetin İlk 15 Yılında Ziraat

atatürk ve ziraat

Cumhuriyetin İlk 15 Yılında Ziraat
Kılıç ve Saban: Bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup oldu.

Atatürk Büyük Millet Meclisi Hükümeti devresinde ve Cumhuriyetin İlk 15 Yılında Ziraat
Büyük Millet Meclisi Hükümeti ilan edildiği zaman Türkiye’de çiftçilik ve çiftçinin ne vaziyette bulunduğu, bundan evvelki kısımların mutaleasından anlaşılmıştır. Bu vaziyete, Umumi Harbin ve onu takip eden Milli Mücadele ve İstiklal Harbinin neticeleri de inzimam etmiş bulunuyordu.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa Hukuk Cemiyeti Reisi sıfatıyla Atatürk’ün 8 Nisan 1339(1923) da neşrettiği dokuz umdelik beyannamede şu prensipler de vardır:
“Umde 3-Memlekette emniyet ve asayişin katiyetle muhafazası en mühim vazifedir. Bu gaye milletin arzu ve ihtiyacına mutabık olarak teyit edilecektir.

Umde 5:
Aşar usulünde halkın şikâyet ve mağduriyetini mucip olan nokta esaslı bir surette ıslah edilecektir.

Tütün ziraat ve ticaretini milletin azami nefine göre temin edici tedbir alınacaktır.

Müessesatı maliye çiftçilere, sanayi ve ticaret erbabına ve şair bilcümle erbabı mesai kolaylıkla para ikaz edecek surette ıslah ve teksir olunacaktır.

Ziraat Bankasının sermayesi tezyit olunacak, çiftçilere daha kolay ve daha vasi yardım edebilmesi temin olunacaktır.

Memleketimiz çiftçiliğine ziraat makineleri vasi mikyasta ithal olunacak ve çiftçilerimizin alat ve edevatı ziraiyeden kolaylıkla istifade etmeleri temin kılınacaktır.

Mevadı iptida iyesi memleketimizde bulunan mamulât ve masnuatı memleket dâhilinde vücuda getirmek için himaye ve teşvikat icrası ve mükafat itası suretiyle azami tedabir alınacaktır.

Müstacelan muhtaç bulunduğumuz demiryolları için hemen teşebbüsat ve fiiliyata başlanılacaktır.

Tahsili iptidaide tedrisatın tevhidi bilumum mekteplerimizin ihtiyacımıza ve asri esasata tevfiki ne muallim ve müderrislerimizin terfih ve iktidarı temin edilecektir.

Vesaiti münasibe ile halkın tenvir ve talimine de tevessül olunacaktır.

Sıhhatı umumiye ve muaveneti içtimiayeye ait müessesat olunacaktır.

Ormanlarımızdan terakkiyatı fenniyeye muvafık surette istifadeyi, maadinimizin en nafi tarzda işletilmesini ve hayvanatımızın ıslah ve teksirini temin edecek esaslar vazolunacaktır.

Cumhuriyetin ziraat telakkisi ne oldu? Bunu, büyük Münci ve Rehberin eşsiz cümlelerinden birkaçını aynen nakil suretile en iyi ifade kabildir.

“Türkiye’nin hakiki sahibi, efendisi, hakiki müstahsil olan köylüdür. O halde her gün daha çok refah ve saadete müstahak ve layık olan köylüdür. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin iktisadi siyaseti bu asli gayeyi istihsale matuftur. Yedi asırdan beri cihanın dört köşesine sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini yabancı topraklarda bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima tahkir,terzil ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakarlıklarına ve ihsanlarına karşı nankörlük, küstahlık ve cebbarlıkla uşak menzilesine indirmek istediğimiz bu asil sahibin huzurunda bugün ihtiramla hakiki vaziyetimizi alalım?”

Bunu da oku :  Zirai İlaçlama Droneları: Ziraat ve Teknolojinin Buluşma Noktası

Milli ekonominin temeli ziraattir.
Askeri zaferlerimizle mağrur olmayalım. Yeni ilim ve iktisadi zaferlere hazırlanalım.

Biz bu milleti bugünkü şeklinden daha yüksek mertebelere çıkarmakla mükellef adamlarız. Bu yükseliş yalnız meydan muharebelerinde kazandığımız şereflerle olamaz. Bu buna kafi değil. Asıl yükseliş iktisat sahasında yükseliş olacak.

Selameti hakikıyeye ermek istiyorsak çok kan dökerek kazandığımız muzafferiyetlerden sonra çok fedakarlık yaparak ziraat, ticaret, san’at sahasında ehemmiyetli adımlarla yürümeğe bakalım.

Siyasi, askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi muzafferiyetler ile tetviç edilemezse kazanılan zaferler payidar olamaz.

Eğer milletimizin ekseriyeti azimesi çiftçi olmasaydı bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık. 1923

Kılıç kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç küflenmeye mahkum olur. Saban kullanan kol ise gün geçtikçe daha kuvvetlenir ve daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur. 1923

Çiftçi ve çoban bu millet için unsuru aslidir. 1923

Milletleri vatanlarında takarrür ettirmenin, millete istikrar vermenin vasıtası sabandır. 1923

Kılıç ile fütuhat yapanlar sabanla fütuhat yapanlara mağlup olamaya ve binnetice terki mevki etmeğe mecburdurlar. 1923

Köylünün netayiç ve semeratı mesaisini, kendi menfaati lehine haddi azamiye iblağ etmek siyaseti iktisadiyemizin ruhu esasisidir. 1922

Bence halk devri, iktisat devri mefhumu ile ifade olunur. 1923

“Memleketimizin bir ziraat memleketi olduğu göz önüne alınırsa, bizim başlıca kuvvet ve servet mesnedimizin toprak olduğu tezahür eder. Cesaretle söylemeliyiz ki : Memleketimizin, zirai sahada müstait olduğu inkişafı temin edecek ilmı ve ameli iktidarda sahibi salahiyet mütehassıslarımız azdır. Binaenaleyh, zirai teşkilatımızı, ziraat mekteplerimizi, zirai faaliyetlerimizi; fenni usuller dahilinde, esasından tanzim edecek tedbirleri hakiki erbabı delalet ile tereddüde mahal olmadığı kanaatindeyim”.

Bunu da oku :  Tarım Ekonomisi Bölümü nedir?

Atatürk (I. XI. 1926 Meclis açılış nutku)
“Memleketin ziraat vasıtasile kesbi servet edebileceği esası üzerinde geçen sene ittihaz olunan tedabir, kendisini hissettirmiştir. Gelecek seneler dahi ziraatte mabzul ve feyyaz neticeleri temin ettirecek tedabirin, başlıca devlet mesailinden addolunması zaruridir”.

Atatürk (I. XI. 1340 Meclis açılış nutku)
“Ziraatte hastalıklarla mücadele işine daha çok ehemmiyet vermek lazımdır”.

Atatürk (I. XI. 1936 Meclis açılış nutku)
Kılıç ve Saban: Bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup oldu. Atatürk

Yine Onun ilhamı olan, Cumhuriyet Halk Partisi programı ise, şu direktifleri ihtiva ediyordu:

Madde: 25- İktisadi maksatlara vefa edecek büyük su işi, idealimizdir. Küçük su işlerimizi başarmak ilk hedeflerimizdendir.

Madde: 28- Toprak mahsullerimizin miktar ve kıymet itibarı ile başta gelen buğdayın fiyatını değerinden aşağı düşürmemek, gerek yetiştirici ve gerek müstehlik aleyhine olabilecek değişiklikleri önlemek için alınan tedbirleri daha genişletmek ve esaslandırmak göz önünde tuttuğumuz mevzulardan biridir.

Bunun için, girişilen silo ve ambarlar yapma ve kurma işine devam edeceğiz. Bu işler içinde yurt müdafası ve umulmadık kuraklık yardımlarına yetişmek için buğday stoku bulundurmak vazifedir.

Madde: 29- Toprak mahsul ve meyvelerimizi, ihracata elverişli tiplere ircaa ve dahili sanayie lüzumu miktar ve vasıfta iptidai maddeler yetiştirilmesine ehemmiyet veririz. Bunun için, tohum ıslahı, fidanlıklar ve aşı işlerinde sıkı bir suretle uğraşırız.

Madde: 30- Ziraat sanayinin ilerlemesi, baş işlerimizdendir.

Madde: 31- Müstahsil, emeklerini korumak için, hayvan ve nebatların hastalık ve düşmanlar ile uğraşacağız.

Madde: 32- Toprakaltı servetlerimizi, su kuvvetlerimizi ve ormanlarımızı istismar etmek ve kıymetlendirmek; çalışmalarımızda bilhassa yer alabilecektir. Bütün memleketi kaplayacak elektrifikasyon teşebbüsünü, Türk Vatanını ilerletici başlıca mevzulardan sayarız. Bu nevi servetlerimizin hakiki kıymetlerini ve derecelerini tayin ve tesbit için araştırmalar devam edeceğiz. Bu teşebbüslere ana olacak bir mali müessese kurmak, hedefimizdir. Bu işler, partinin devletçilik vasfının başlıca tatbik mevzularıdır.

Madde: 33- Hayvancılığın teşvikine, ıslahına, çoğalmasına ve hayvan mahsulü sanayinin ilerlemesine çalışılacaktır.

Madde: 34- Her Türk çiftçisini kafi toprak sahibi etmek partimizin ana gayelerden biridir. Topraksız çiftçiye toprak dağıtmak için hususi istimlak kanunları çıkarmak lazımdır.

Bunu da oku :  Topraksız tarımın olumlu ve olumsuz yanları

İşte Cumhuriyet, çiftçi ve köylü için böyle bir görüş, böyle düşünüş ve böyle bir duyuşla başladı ve böylece devam etmektedir.

İstibdat ve meşrutiyet devirleri hakkında verilmiş izahattan anlaşılmış olacağı veçhile Cumhuriyet hükümeti, memlekette çok ağır, çok elverişsiz şartlar içinde bocalayan dermansız bir çiftçilik bulmuştu. Halkın yüzde doksanı köylü ve çiftçi idi.

“Ana dava: Büyük ve ileri millet olarak var olmak ve var kalmak” idi.

Bunun için en büyük hızla Türkiye’nin iktisadende kurulması, cihazlandırılması ve korunması ve bütün halkın istisnasız refaha kavuşturulması icap ediyor, bunların yapılabilmesi ve dinamik inkişaflarını muhafaza edebilmeleri ise, köy ve ziraat hayatımızda esaslı ve canlı kalkınma ana zaruretine dayanıyordu.

Mevzu, çetin, muazzam ve fakat hayati idi. Bu davayı başarmak ve kazanmak için önce milletin bütün hayatını mazinin her çeşit levislerinden baştan başa tasfiye etmek, sonra çiftçiliği sağlam temeller üzerinde nizamlandırıp, hızlandırıp, kuvvetlendirmek ve bunun için lazım gelen şerait ve vesaiti ve maddi ve manevi imkan havasını tesis etmek lazımdı. Böyle yapıldı, Cumhuriyet’in köy ve ziraat politikası tamamiyle bu yolda inkişaf etti ve etmektedir.

Ziraatin kalkınmasını zorlaştıran engellerin ortadan kaldırılması ve umumi şartların davaya elverişli hale konması ve bu işler arasında memleket içinde sükun ve emniyetin takriri, asayişin temini, çiftçiyi koruyacak kanunların tedvini, aşarın kaldırılması, vergilerin indirilmesi, kara ve demir yollarının yapılması, bataklıkların kurutulması, sulama şebekelerinin vücude getirilmesi, memleketlerin arttırılması ve yeni Türk harfleri “Müstahsile değer fiyatı temin eden ticaret ve sanayileşme politikası” Bu yönde hatırlanacak tesirleri şümullü büyük başarılardır.

Türk köylüsü ve Türk çiftçisinin esaslı ve dinamik kalkınmasına hizmet için lüzumlu görülmüş her çeşit tedbirin nasıl bir tutumla ele alınmış olduğunu tarih sırası ile , aşağıdaki fasıllarda hulasaya çalışacağız. (Kaynak : Türk Ziraat Tarihine Bakış)

Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]
(Visited 12 times, 1 visits today)

Related posts

Leave a Comment